11 Nisan 2011 Pazartesi

Tayfur Hoca'nın Seçimleri


Schuster'in gidişi ile takımın başına geçen Tayfur Hoca'nın önünde tek önemli hedef kalmıştı, Ziraat Türkiye Kupası'nı kaldırmak. Aslında bu hedefin yanında bence bir diğer önemli hedefi de gelecek yıllar için umut veren Beşiktaş'ın yeniden canlanan öz kaynak varlıklarına daha fazla şans vermekti. Nedense Tayfur Hoca kendisinden hiçbir beklentinin olmadığını Süper Lig maçında bile bu konuda bir hamle yapmadı, üstelik karşısındaki rakip ligten düşmesi hemen hemen kesinleşen Kasımpaşaspor varken bile. Eminim ki dün stada giden veya televizyon karşısına geçen Beşiktaş'lıların Atınç'ı, Furkan'ı, belki de oyunun son bölümünde Muhammed'i görmek en büyük istekleri idi ama Tayfur Hoca'da diğer Türk antrenörlerden bir farkının olmadığını, ezberciliğin ve garanticiliğin bu ülkede geçer akçe olduğunu bir kere daha kanıtladı. Böylesine iddasız ve puan kaybı olsa dahi kimsenin sesinin çıkmayacağı bir maçta bu kolaycılığa gitmek Tayfur Hoca'yı da diğerleri ile aynı yere koymuştur. Unutmamak gerekir ki başarıyı her zaman diğerlerinden daha farklı düşünenler getirir. Kaldı ki bu iddasız maçta kendisine atılan tekmeler nedeniyle hırslanan Quaresma az daha ciddi bir sakatlık geçiriyordu eğer geçirdiği sakatlık çok daha önemli olup Gaziantep maçını kaçırsaydı garanti yolu tercih eden Tayfur Hoca çok daha büyük bir problemle yüzleşmek zorunda kalacaktı. Dünkü bu tabloyu gördükten sonra sahaya korkusuzca Necip'i, Onur'u Atınç'ı, Furkan'ı, Doğukan'ı, Cenk'i, Ersan'ı ve hatta Muhammed'i süren Schuster'e olan saygım bir kat daha arttı.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...