15 Temmuz 2010 Perşembe

Sezon Açıldı


Vikingur maçı eski zamanlarda sezon açılışına çağırılan zayıf rakiplerle yapılan maçtan hallice idi. Beşiktaş için hazırlık kampının maçlarına devam niteliğinde gibiydi. Tabiki Wolfsburg maçı ile tribun diyetine giren Yıldırım Demirören bile Q7'nin açılış performansını izlemek için tribüne geri dönmüştü. Q7 konusuna girmeden önce daha dizilişiyle başlayalım.
Schuster 4-2-4'e yakın bir diziliş ile takımı çıkardı. Bundan önceki iki hazırlık maçında daha çok 4-1-4-1 oynayan takım bu maçta özellikle iki kanatta kullandığı Tabata ve Q7 ile 4-2-4 formatında sahada yer aldı. Ancak maçın büyük bölümünde Tabata ile Q7 sürekli kanat değiştirdi. Q7 ilk daha çok Erhan'ın ikici yarı ise Üzülmezin önünde oynadı. Zaman zaman Bobo'nun hemen arkasında oynayan Nihat ile yer değiştirdikleride gözlendi. Schuster'in istediği en önde yer alan Bobo dışında Ernst'in önünde oynayan Delgado'nun da buna dahil olarak ortadaki 4'lü bloğun haraketli olmasını istiyor. Zaten bu şablonu sahada görünce Schuster'in neden Guti'yi ısrarla istediğide ortaya çıkıyor. Delgado Ernst'in önünde yer alarak tüm takımı yönlendirecek etkinliğe malesef sahip değil. Muhtemelen İnönü'deki ve deplasmanlardaki görece zayıf ekiplere karşı bu format ve buna benzer bir takım ile sahaya çıkacağımız kesin gibi. Şu an için bu formatta dünkü zayıf rakibe ramen aksayan bazı noktalar var. Tabiki sezon öncesi olması ve takımın ağır bir kondüsyon yüklemesi aldığını göz ardı etmemize ramen takımda yer alan oyuncuların geçmişleri ile birleştirdiğimizde özellikle Tabata ve Delgado'nun bu formatta zorlanacağı gayet açık. İlerleyen dönemi göz önünne aldığımızda muhtemelen Tabata'nın olduğu noktada Hilbert oynayacak, tabiki Tabata'ya göre daha fazla kanat oyuncusu olması nedeniyle o noktada bir sorun çıkacağını düşünmüyorum. Ancak geçen gün değindiğmiz gibi her iki kanattan birisine Ozan İpek veya Volkan Şen transferi gerçekten bu formasyon için biçilmiş kaftan olarak gözüküyor. Tabi bu noktada Bursaspor'un tok satıcı rolü ile herhalde bu transferler şimdilik söz konusu değil sanırsam.

Defans hattını incelediğmizde yabancı kontenjanı için özellikle zayıf rakiplere karşı Toroman alternatifi ile başlyacağı kesin gibi gözüküyor. Dünkü defans 4'lüsünde en çok tepki alan kişi yaptığı asiste ramen Erhan oldu. Defansif özellikleri konusunda bir sıkıntı olmayan ama ileri çıkışlarda aynı performansı sergileyemenyen Erhan, Q7 ile iş birlikteliğinde oldukça sıkıntı yaşadı. Bu noktada sakatlığının etkisini ilerleyen dönemde atacak olan Ekrem ile devam edileceğini düşünüyorum. Tabi önce Q7'yi gören insan onun arkasında Gökhan Gönül tipinde birisini hayal edemeden geçemiyor. Bu tipte bir ikili sezonda atılacak golün %50'sinin kaynadğı olurdu.
Özellikle Nihat'a değinmeden geçemeyeceğim. Zaten bir çok kişinin hemfikir olduğu geçen sezonun sonundaki yükselişini bu seneye de taşımış. Sezon öncesi iyi bir hazırlık geçiren Nihat'ın süpriz bir sakatlık olmaması durumunda bu sene atılacak gollerin çoğuna elinin değeceği aşikar.
Q7'ye gelince dün gerçekten ilk defa sahaya çıkan çoçuğun heyacanını taşıyordu, bu durumu tribünden hissetmemek mümkün değildi. Q7'nin en entresan yanı üst üste iki pozisyon aynı çalımı atmıyor. Maçın bir anında çizgide iki kişiyi birden geçince tribünden yükselen "Bu adam Yusuf'un hızlısı" yorumu bana oldukça entresan geldi :)
Ancak tüm takımın başarısını Q7'ye bağlamak mümkün değil, onun yer aldığı 4'lü blokta ve oynayacağı bekin performansında çok etkili olması gerekiyor.
Orta blokta yer alan Ernst - Delgado ikilisinin zorluk seviyesi yüksek maçlarda Ernst - Fink veya Ernst - Necip olacağını düşünüyorum. Bu nedenle gidecek oyuncular arasında Fink'in olacağını düşünümüyorum.
Dünkü performansından sonra Bobo'ya bir çok eleştiri yapıldı. Ben bu eleştirilere çok katılmıyorum. Geçmiş seneleri de hatırladığımızda Bobo takımdaki diğer arkadaşlarına göre daha geç form tutan bir oyuncu, oynadığı mevki olarak da gücü ve formu ile direkt ilişkili olduğu için bu kadar sert eleştirileri hak etmediğini düşünyorum. Geçmiş döneme baktığımızda bu takımın en kaliteli golcü alternatifi olduğunu görüyoruz. Yedeğinin MErt Nobre olduğunu düşündüğümüz de buraya tabiki bir alternatif daha gerekli ancak bu Bobo'nun kötü olmasından değil yarışın uzun olmasından kaynaklanan bir gereklilik. Her ne kadar bu son satırı yazmak istemesem de Mert Nobre'nin bu sene geçmiş senelerden daha fazla gol atacağını düşünyorum, çünkü beklediği kanat toplarının ve altı pas karambollerinin daha fazla olacağı bir sezon yaşayacağız.

14 Temmuz 2010 Çarşamba

6+2+2 Havuz Problemi


Bu günün konusu birçok bloggerın değindiği Turkcell Süper Ligimizin havuz problemi. Ben Schuster, gerek antremanlarda gerekse oynanan iki hazırlık maçında gördüğümüz üzere 4-1-4-1 şeklinde bir sistemle takımı oynatacak. Bu durumda eldeki kadro yapısına ve gelmesi muhtemel oyunculara baktığımızda ve bir de sevgili federasyonumuzun hala neresinden uygudurduğunu tahmin edemediğimiz 6+2+2 kuralını eklediğimizde ciddi bir havuz problemi ile karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Bu arada münasip bir yerden uydurulduğu kesin olan bu kuralın iki sene için geçerli olduğunu da hatırlatmadan geçemeyeceğim. Gerçi 2013 sezonu öncesinde ani bir karar ile bu kural 6+4+10'a çevrilmeyeceğini bugünden kimse idda edemez.

Biz şimdilik eldeki kadronun durumu ile uydurduğumuz kadroya göz atalım.

Kale ; En sorunsuz yer gibi duruyor benim tahminim Rüştü'nün ilerleyen yaşı nedeniyle öncelikli tercih Hakan olacaktır. Kendisininde bu söze istinaden sözleşmesini uzattığını düşünüyorum.

Defans; Defansın sağ tarafın oynatabileceğimiz İbrahim Toraman, Ekrem ve Erhan var. Ekrem'in geçen sene olduğu gibi sezon öncesi kampını ıskaladığını düşünürsek form tutması ve takıma katkısının geçen sene gibi olacağını düşünüyorum. O nedenle bu noktada elimizde kalan alternatifler Erhan ve Toraman. Toraman'ın da yukarıda belirttiğimiz 6+2+2 kuralı nedeniyle dönem dönem stoper ve savunmanın önündeki 1 olarak değrlendirileceğini göz önünde bulundurursak bu durumda elimizde bir tek Erhan kalıyor. Onunda bizi ne kadar tatmin edeceği tartışılır. Kendimizi yoğun bir şekilde 2. ve 3. bölgeye motive ettiğmiz bu transfer döneminde bir yerli oyuncunun buraya monte edilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Stoper; Orta ikili muhtemelen Ferrari ve Sivok olacak. Ancak Zapo'nun da kampta gösterdiği performans nedeniyle gidecekler arasında olmadığını düşünüyorum. Zira Zapo'nun gidişi ile elimizde sadece 3 adet stoper kalıyor ki, geçen sene özellikle ligin son döneminde Ferrari ve Sivok'un sakatlıklarında devşirme stoper Kaş ile o bölgeyi dolduramadığımız bir gerçek. Bu nedenle gönderilecek 3 kişi(bu postu yazdığımda Guti henüz imzlamadı ama muhtemelen imzalayacağını düşünerek gidecek kişi sayısını 3 olarak düşünüyorum) içinde bence Zapo olmayacak.

Sol Defans; Tabi burada Üzülmez futbolu bırakana kadar başka birini görmeyeceğiz. Yine de İsmail ve Üzülmez ile en az sıkıntı çekeceğimiz yerin burası olduğunu düşünüyorum. Üzülmez'in olduğu bir yerde her yorum yapan yanılır diye düşünüyorum.

Ön Libero; Dörtlünün önündeki bir için en büyük aday Ernst. Bu mevki için kendisi biçilmiş kaftan olduğu için sakat ve cezalı olma durumu dışında saha içindeki 6 yabancıdan yeri en garanti olan olduğunu düşünüyorum. Gelelim Ernst'in yedeğine, bu bölge için adaylar Fink, Toroman ve Necip. Toraman'ın defansdaki sorumluluğu, Necip'in tecrübesizliği sonucunda Fink'în de gönderilemez oyunculardan birisi olduğunu gösteriyor. Bu noktada Fink 2+2 içinde kendine mutlaka yer bulur diye düşünüyorum.

Orta dörtlü; İşte işin zıvanadan çıktığı nokta burada. Yeni transferlere baktığımızda tabiki Q7 buranı en bankosu. Q7 dışında geri kalan 3'lü Nihat, Guti'den oluşacağını düşüyorum. Takımın başından beri takıma yerleştirdiğimiz yabancıları saydığımızda Ferrari - Sivok - Ernst - Q7 - Guti yani 5 kişi oluyor. İleri uçta da Nobre'den daha çok Bobo veya yen alınacak yabancı santrafor olduğunu düşünürsek ortanın solunda bir yerli oyuncuya ihtiyacımız doğuyor. Tabi burada Nihatı sağ kanatta Q7'yi sol kanatta oynattığımız düşünülürse ortadki ikili İnceman ve Guti olabilir. Ancak burada İnceman yarışmanın zayıf halkası olarak gözümüze batmıyor değil. Bu nedenle transfer sezonunun başından beri Ozan İpek veya Volkan Şen'den birisini bu takıma kazandırılması şart olarak gözüküyor. Aksi takdirde b problemin çözümü çok zorlaşıyor. Volkan veya Ozan karşılığında Delgado - Tello -Holosko gibi bir paketi feda etmek pahasına bu işi gerçekleştirmek lazım aksi takdirde bu problemin bir çözümü yok. Tabi burada erken ve hesapsız transferimiz Hilbert var. Hilbert'in oynaması demek hücum hattında Nobre ile oynamak anlamına geliyor. Tabi insan bu durumda daha Mustafa Denizli'nin durumu bile belli olmadan alel acele neden Batuhan gönderildi sorularını sormak hiçte yanlış olmaz diye düşünüyorum.

Forvet; Buradaki alternatiflerimiz Bobo ve Nobre. Orta saha bölümünde zaten bir miktar bu konuya değindik, orada bu ikiliden hangisinin veya gelmesi muhtemel yabancının oynaması orta dörtlünün probleminin çözülmesine bağlı.

Özetle bu denklemi çözmenin yolu Bursa ile yapılacak takastan geçiyor :)

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...