15 Haziran 2010 Salı

11 Maçın Ardından....


Dünya kupasında 4. günü geride bıraktık. Oynanan 11 maçta toplam 18 gol atılmış, gol kısırlığı ile meşhur, ama o kupada efsane kaleciler ön plana çıkmıştı, İtalya 90'da bile ilk 11 maçta 24 gol atılmıştı. Gol ortalaması şu an için 1,63 gibi çok düşük seviyelerde. Turnu başından beri alt oynayanlar gayet iyi kazanmış durumdalar.Gol kısırlığını yeni topa, vuvuzelaya ve hatta Ömer Üründül'e bile bağlayanlar olabilir ama bence ana problem tek forvetli çift önliberolu çağımızın dizilişi. Benim anlamadığım nokta dünyada bunu uygulayarak başarılı olan takımlar var ama böyle dizilen herkes maç kazacak diye bir kaide yok. Fifa en kısa sürede NBA'de alan savunmasının yasaklamasını örnek alarak bu dizilişe bir çare bulmak zorunda aksi takdirde kaleleri orta sahaya yakın yerlere almaktan başka çözümümüz kalmayacak.
Bir başka dikkat çekici noktada ilk gölü atan takımlar en az berberlikle sahadan ayrıldılar, tabi bizim takımımızn olmadığı bir turnavada geri dönüşlerin bu kadar az olaması da süpriz olmaz. Fifa bir sonraki turnuvada heyacanı arttırmak için bizi Wildcard ile turnuvaya almalı diye düşünyorum.
İlk dört günde sahaya çıkan takımlardan Arjantin ve Almanya'yı bir kenara ayırmak lazım, son vuruşlarda Arjantin'in biraz şansı olsaydı onlarda Almanya'ya benzer bir sonuç alırlardı. Löw ve Maradona Çıkardıkları cesur kadro ile diğer meslekdaşlarının bir adım önüne geçtiler.

İnşallah turnuva boyuncada benzer cesareti sergilemeye devam ederler.
İlk dört gün göz önüne alındığında aşağıdaki 11'i çıkardım, tabiki tek forvetli ve çift ön liberolu değil :)

Kale : Vincent Enyeama (Nijerya)
Defans : Lahm (Almanya)- Marquez (Meksika)- Heinze (Arjantin) - Aquilar (Meksika)
Orta Saha : Tshabalala (G.Afika) - Mesut Özil (Almanya) - Mascherano (Arjantin) - Podolski (Almanya)
Forvet : Klose (Almanya) - Forlan (Uruguay)

Yedek : Muller (Almanya) - Park Ji Sung (G.Kore) - Elia (Hollanda, inşallah ikinci Babel olmaz)


Tabi burada şu ana kadar oynanan maçlarda gerçekten diğer oyunculardan farklı olduğunu hissettiren Mesut Özil'den bahsetmeden geçeyeceğim. Mesut'un oyun tarzı ve görüşü ile önümüzdeki 10 sene için adından en çok söz ettiren futbolcu olacağını söylemek yanlış olmaz. Bence kendisi yeni Zidane olacaktır.Bu arada yaptığı seçimin doğruluğu da kantılandı, şu anda turnuvanın potasiyel en iyi futbolcusu olmak yerine tv'den seyrediyor olacaktı.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...