18 Ağustos 2009 Salı

Nobre İle Ve Nobre'siz


Beşiktaş geçen senennin şampiyonu olarak seyirci açısından ilginç olan iki maç ile sezona başladı. Sezonun ilk maçında İBB dışında kimsenin futbol oynamak istemediği Olimpiyat stadında başladı. İkinci maçında da İnönü sezonunu seyircisiz olarak açtı. Bu iki seyircisiz maç ile sezona başlamak aslında görüldüğü kadar kolay değil. Bu iki maçtan bence minimum kayıpla çıkmıştır.

Mustafa Denizli sezon öncesi yaptığı az sayıda hazırlık maçini sezonun ilk maçlarında telafi etmek istiyor. Bu nedenle orta alanda Fink - Ernst ikilisi ve forvette Nihat'la başladığını düşünüyorum. Kadroyu bu şekilde oluşturmasının nedenin şampiyonlar ligi için hazırlık olduğnu düşünüyorum. Sezonun ilerleyen maçlarında özellikle görece zayıf takımlara karşı İnönü'de bu ikili ile oynamıyacağını düşünüyorum. Altı kişilik yabancı kontenjanını bu şekilde kullanınca ileride Nobre'yi kesinlikle oynatmak zorunda kalıyor. Nihat'ın gelişi ile ileri dörtlü geçen seneye göre farklı olarak sabit olamak yerine biribileri arasında yer değiştiriyorlar bu druumda Nobre en uç yerine alternatif bir yere geçtiğinide değil pozisyon yaratmak arkadaşlarına pas bile veremiyor. Çünkü mevcut kısıtlı yetenekleri buna imkan vermiyor. Aslında bütün sorun yukarıda da belirttiğim gibi yabancı kontenjanından kaynaklanıyor. Özellikle İbrahim Toroman'ın iyileşmesi ve Sivok'un yerine Ferrari'nin partneri olmasıyla ilerideki ideal Holosko - Bobo - Nihat üçlüsünün daha uzun süre birlikte oynayacağını düşünüyorum. Mevcut kadroya bakıldığında ileride ki dörtlü için en iyi alternatif Tello(Yusuf) - Holosko - Bobo - Nihat olarak gözüküyor.Zaten yapılan değişiklikler ve son yirmi dakikadaki fizik üstünlük birleşince takım çok daha efektif gözüktü.

Mevcut kadro bu şekilde değerlendirildiğinde lig için yeterli olacağını düşünüyorum. Ancak Şampiyonlar ligi ve lig de oynanacak derbileri düşündüğümüzde girilecek kısıtlı pozisyonlardan mutlaka yüksek yüzde ile çıkmak zorunda aksi takdirde bu maçlardan puan alması çok zor gözüküyor.

Bu arada sezon öncesi düşüncelerimde Erhan'nın ilerleyen dönemde çok fazla forma bulacağını düşünmüyordum ama Pazartesi oynadığı futbolla özellikle Ekrem ile o bölgede ciddi bir rekabete gireceğini düşünüyorum. Sevgili Nobre'nin kalecinin kafasına nişanladığı topta yaptığı bindirme gerçekten etkileyiciydi.

Burada bir paragrafta Nobre'ye açmak istiyorum. Bugün gazetelerde ve TV de izlediğimiz bir çok yorumcu Nobre için inanılmaz özverili oynuyor ve takım için herşeyini sahaya koyuyor diyor. Zaten Nobre bunlarıda yapmasa başka bir özelliği kalmayacakki. Bence hiç bir forvet oyuncusunun en önemli özelliği özverili oynuyor olamaz. Bir defans oyuncusu veya ön libero için bu özellik önemli bir yetenek unsuru sayılabilir ama bir golcünün temel özelliği özverili olması sayılamaz. Nobre'nin son zamanlarda girdiği pozisyonları şöyle bir gözünüzün önüne getirin; hemen hemen hepsinde kaleciyi nişanladığını hatırlayacaksınız. Bu aslında yeteneksiz golcü özelliğidir, yetenenkli bir golcü bu tip pozisyonları maçta bir kere bile yakalasa kaleye sokmak zorundadır. Bu nedenle Nobre benim için BJK takımınını forveti olamaz. Doalyısıyla BJK'ın en bu sezon için en büyük derdi Nober'nin yerine alternatif bir Türk bulamamasıdır. Gerçi böyle bir alternatifimiz var ama herhalde kimse onunu nerede olduğunu bilmiyor.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...