22 Ekim 2010 Cuma

Avrupa'da Yenilgiye Merhaba

Öncelikle sahanın çimlerinden başlamak lazım, geçtiğimiz haftalarda yıldızlarını Fiyapı İnönü'n tarla zemininde oynatan Beşiktaş zemini düzeltti şimdi üstünde oynatacak yıldızlarını kadrosuna koyamıyor. Sezon başında Quaresma, Guti gibi yıldızları getirip uzun süre Robinho'nun peşinde koşan yönetim takımın diğer mevkilerine takviye yapmayı pas geçmişti. Bizler de uzun süre bu oyuncuların yanında özellikle sağbek ve ileri uçta alterntif oyuncular konusunda da adım atılmasını beklemiştik. Beklenen adım transferin son günlerinde gerçekleşti ve Marco, Fatih iklisi ile bir kumar oynandı. Şimdilik  bu transferler açısında atılan zar hep yek olarak Beşiktaş'ın hanesine yazılmış durumda umarım önümüzdeki dönemde bu konuda takımın yararına gelişmeler olur.

Dün akşamki maça geldiğimizde konuya objektif olarak bakan taraftarların bu maçtan beklentisi Schuster'in maç öncesi açıkmasının satır arasında da belirttiği gibi beraberlikti. Maç öncesinde Schuster'in  elinde kalan futbolculardan kuracağı kadroda iki alternatifi vardı;
- Ersan'ı savunmada kullanarak Toromanı orta sahada kullanmak ve daha dirençli bir takım yaratıp maçın ilerleyen döneminde kazanılacak puana yönelik hamleler yapmak ki bunu geçtiğimiz sene M.Denizli görece olarak kendisine yakın veya daha güçlü takımlara karşı hep bu tip takiptiği ön plana çıkarıyordu.
- İkinci alternatif ise sezon başından beri ortaya koyduğu felsefe ileriye dönük ve maçın her dakikasında gole gitmeyi düşünen bir takım çıkmaktı. Schuster kendisine ihanet etmeyerek ikinci alternatife yöneldi ve genel hatları ile 4-3-3 olarak değerlendirebileceğimiz bir takım sahaya sürdü.
Aslında maçın hemen başında yakalanan pozisyonda eğer Nihat'ın birkaç sene önceki hali olsa idi maça golle bile başlayabilirdi. Bu pozisyondan sonra da özellikle Hilbert ile sağ kanattan yaptığı bindirmelerle golü arayan traf olarak ön planda kaldı. Hem televizyon başında hem de tribundeki taraftar maç öncesindeki karamsarlıklarını atmaya hazırlanırken sahaya Hakan çıktı. Açıkçası Hakan için düşüncelerimi daha öncede paylaşmıştım, Hakan'ın bazı önemli özellikleri olmasına ramen yan toplar konusunda çok ciddi bir sıkıntısı var. Ben bunun yetenek veya başka birşey ile açıklamak mümkün değil. Hakan yan toplara çıkmayı bilmiyor, müdahale ettiği yan toplarda bir ayakları yere basmadan kimsenin içi rahat değil. Hal böyle iken Schuster'in Hakan konusunda artık ısrar etmemesi lazım zira bu ısrar Hakan'ın yerine geçecek Rüştü veya Cenk içinde olumsuzluk yaratıyor. Zaten Schuster'in maçtan sonra yaptığı açıklamaya da baktığımızda Kayseri'de muhtemelen Hakan kalede olmayacak. Hakan'ın hatası ile birlikte Beşiktaş'ın maç içinde başına gelebilecek en kötü senaryo da ortaya konmuş oldu. Belki de Avrupa'da oynayan en iyi 5 kontra atak futbolcusu ve ön liberosuz oynayan Beşiktaş defansı Hulk ile baş başa kaldı. Tabiki Hulk'da girdiği iki poziyonda %100 ile oynayarak Beşiktaş için maçın bitişini belgeledi. Tabi süreç içimde özellikle Porto'nun 10 kişi kalması ile birlikte takım en azından berberliği kurtarma yolunda çaba göstersede bu dakikalarda Guti'nin eksikliğini fazlasıyla hissetti. Porto'da bu süreyi tam bir deplasman takımı ile geçirerek Beşiktaş'a fazlaca pozisyon vermezken kontralarda da golleri buldu. Zaten az önce de belirttiğimiz gibi 1-0yenik düştüğünüz takımıda Hulk'a karşı oynamak çokta kolay değil.

Dün akşamki maçın dışında önemlide bir noktaya değinmek lazım, Porto geçen sene L.Lopez'i 28M Euro'ya Lyon'a sattı. Muhtemelen 1903 yılında kurulan Beşiktaş'ımızın bugüne kadar sattığı futbolculardan elde ettiği gelir bile bu rakkama ulaşmamıştır. Bizim yöneticilerimiz klubun mali yapısını her zaman klubun ana faaliyeti olan futbol gelirleri dışında (kira, emlak yatrımı v.b.) yollardan sağlamaya çalışıyor. Çok uzun zamandır söylediğimiz gibi futbol takımının ana yatırımı kadrosundaki futbolcular olmalıdır ve bizim takımlarımızın benimsemesi gereken model de Real Madrid, Barcelona değil Porto gibi takımlar olmalıdır. Bu arada merak edenler için söyliyeyim Hulk'u Japonya'da keşfetti Porto ve geçtiğimiz aylarda sözleşmesini 3 sene uzattı. Hulk'un serbest kalması için Porta'ya ödenmesi gereken rakkam 90 M Euro.

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...