26 Ağustos 2010 Perşembe

UEFA Avrupa Ligin’de 1. Bölüm Tamam


Beşiktaş gruplara kalmak için oynadığı altı maçta beş galibiyet ve bir beraberliğin yanında attığı 16 gol ve yediği bir gol ile gruplara kalma şansını yakaladı. Karşılaştığımız bir çok ekibin kalitesinin bizim seviyemizde olmadığını kabul etmenin yanında altı maçta oynanan futbol, Plezen maçının ilk yarısı dışında, gelecek için umut verecek seviyedeydi. Öncelikle son senelerde en çok sıkınıtı yaşadığımız orta alanda bugün itibari ile oyunu iki yönlü oynayabilen dört oyuncu, bir müzmin yedek ve sözleşmesi dondurulmuş bir Fink'imiz var. Bence sezon boyunca oynayacağımız maçların yükünü rahatlıkla kaldırabilecek seviyedeler. Schuster bugüne kadar yaptığı gibi rotasyon halinde bu ekipten maksimum verimi almaya çalışacak. Tabi bu noktada dikkat çeken en önemli unsur orta sahada oynayacak dörtlünün hepsi oyunun hem hucüm hem de savunma yönünde çok çok iyiler. Geçmişte bu oyunculardan bir yada en fazla 1,5 tanesini takımda görebilirken bu bolluk önümüze daha da güvenle bakmamızı sağlıyor. Bu orta sahanın en büyük avantajı Schuster'in oynamak istediği pas oyununu hayata geçirmek konusunda son derece elverişli olmaları. Ortadaki üçlünün doğru kişilerden ve savunmada da Zapo'nun olması İBB maçında yaşananları bu maç yaşamamızı sağladı. Bu da bize bir kere daha gösterdiki eğer savunma açık veriyorsa bu hiçbir zaman sadecenin savunmanın suçu değildir. Yeri gelmişken tekrar söylemek lazım eğer Ferrari bu savunmanın bir parçası olacaksa onun yanındaki isim Toroman veya Zapo olmalı aksi takdirde uygulanan çizgi savunmada ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Ben ilerleyen haftalarda bu takımının ideal savunmasını Toroman – Zapo ve Ersan olarak şekilleceğini düşüyorum. Ferrari dün de bir iki pozisyonda savunmadan top çıkarırken ciddi pas ve pozisyon hatası yaptı ancak rakibin kalitesi pozisyonların gol olmasını engelledi.

Dünkü maç bir kere daha gösterdiki bu takımın forvet alternatifi kadar sağ bektede mutlaka bir alternatife ihtiyacı var ve şu an için bu eksiklik takımın en büyük dezavantajı diyebiliriz. Ekrem ortaya koyduğu performans ve Ekrem ile birlikte Hilbert'in artan performansı bize o kanadın doğru ikilisinin bu olduğunu gösterdi. Ancak şu ana kadar tanıdığımız Schuster hep yaptığı gibi Kardemir Karabük maçında muhtemelen o bölgede Erhan'ı göreceğiz. Erhan bugüne kadar sergilediği performans ile bu takımın oyuncusu olmadığını kanıtladı ancak şu an için Rıdvan iyileşene kadar, tabi o kadar büyük bir sakatlıktan sonra ne kadar verimli döneceği büyük bir soru işareti, maçlarda sırası ile Erhan ve Ekrem'i göreceğiz.

Bir paragrafta Necip'e açmadan geçmemek lazım. Necip attığı gol kadar ki kendisinden beklenen birinci öncelik bu değil dördüncü golde topu saklayarak rakip alana taşıması ve Hilbert'i çok doğru bir zamanda topu aktarması kendisinin oyunu okuma beceresinin ne kadar yüksek olduğunu gösteriyor. Özellike orta alanda rakibin pas yapacağı alternatif azaltması ve de hata yapılan her noktada ortaya çıkarak topu kazanması tabiki tesadüf değil onun ne kadar iyi oyunu okuduğunun bir göstergesi. Ben kendi adıma şunu söyliyeyim yeni sezon için aldığım ilk formanın arkasına Q7 veya Guti'yi değil onun adını yazdırdım.

Haçtan sonra Muurinen yaptığı açıklamada bizim de Guti ve Quaresma gibi yıldızlara ihtyicamız var dedi. Biz de aslında yıllarca Avrupa kupasında bu acıları çekmiştik, çok iyi oynadığımız maçlarda rakibin bir iki yıldızı ortaya çıkıp maçı bir anda çeviriyorlardı bizde şerefli malübiyetlerle övünüyorduk. Biraz da nehrin öbür yakasına geçip yıldızlarla maç kazanma zamanı gelmişti. Bu sene yaşadıklarımıza biraz da bu gözle bakmak lazım…

Son olarak gruplar için tahminim Liverpool – Kharkiv – Lozan olsun. Liverpool ve Kharkiv ile görülecek hesaplarımız var J

Hiç yorum yok:

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...